Balıkçılık, sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir tutku, bir yaşam biçimidir. Özellikle deniz kenti olan bölgelerde yaşayanlar için balıkçılık, yaz mevsiminin getirdiği bereketli günlerin habercisidir. Türkiye'nin birçok yerinde balıkçılar, yeni sezon için gün sayarken, midye, hamsi, palamut derken denizlerin sunduğu zenginlikleri keşfetmek için hazırlık yapıyor. 'Vira bismillah' diyerek sezonu açma geleneği, denizle iç içe yaşayanların bir araya gelmesini sağlıyor. Bu yazımızda, balıkçıların yeni sezon hazırlıklarını, yaşadıkları zorlukları ve balıkçılığın Türkiye ekonomisindeki yerini ele alacağız.
Yeni balık sezonu, her yıl olduğu gibi 1 Eylül’de başlıyor. Ancak bu tarihe yaklaşırken, balıkçılar hazırlıklarını şimdiden tamamlamaya çalışıyor. Teknelerine bakım yaparak, ağlarını kontrol eden balıkçılar, denize açılacakları gün için büyük bir heyecan içinde. Birçok balıkçı, sezonun ilk günlerinde uzun süre beklemek zorunda kaldıkları için, sabahın erken saatlerinde limanda yerlerini alıyor. 2023 sezonunda hedeflenen gelir, geçmiş yıllara göre daha yüksek. Çünkü denizlerimiz her zaman sunduğu zenginliklerle dolu. Ancak, balıkçılar bu yılın zorluklarına da hazırlıklı olmak zorundalar.
Balıkçılık sektöründeki en büyük sorunlar arasında balık popülasyonundaki azalma ve deniz kirliliği yer alıyor. Özellikle son yıllarda, iklim değişikliği ve insan etkisi altında denizlerin ekosisteminin zarar gördüğünü söylemek mümkündür. Balıkçılar, avladıkları balıkların sayısını artırmak için sürdürülebilir balıkçılığa yönelik uygulamaları benimsemek zorundalar. Bu bağlamda, balıkçılar; yasa dışı avlanmalara karşı mücadele ederken, belirlenen avlanma dönemlerine de riayet etmek durumundalar. Eğer bu önlemler alınmazsa, denizlerdeki zenginliklerin kısa süre içinde tükeneceğinden endişe ediyorlar.
Bunun yanında, Türkiye'nin birçok bölgesinde yapılan balıkçılıkta, deniz kirliliği de önemli bir sorun haline geldi. Industrial atıklar ve plastik kirliliği, deniz canlılarının yaşam alanlarını tehdit ediyor. Balıkçılar, bu sorunların üstesinden gelmek için denizlerin temiz tutulması gerektiğine dikkat çekiyorlar. Yerel balıkçılar, çevre dernekleriyle ortak projeler geliştirerek, deniz temizlik kampanyalarına katılmakta ve farkındalığı artırmaya çalışmaktadırlar.
Yeni sezon, balıkçılar açısından bir yenilenme süreci olmanın yanı sıra, aynı zamanda balık üretiminin artırılması ve denizlerin korunması adına da önemli bir fırsat sunmaktadır. Balıkçılar, sağlam bir dayanışma ile bu zorlukların üstesinden gelebileceklerine inanıyorlar. Sadece bu yıl değil, her yıl 'vira bismillah' diyerek sezonu açmanın yanı sıra, bu süre zarfında denizlerin korunması gerekliliğini de unutmamak gerekiyor.
Balıkçılığın ekonomiye katkısı ise çok büyük. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2022 verilerine göre, Türkiye genelinde balıkçılık sektörü, ülke ekonomisine yılda birkaç milyar dolarlık katkı sağlıyor. Bu da balık sektörünü, ülkemizin önemli ekonomik kaynaklarından biri haline getiriyor. 2023 sezonunda, balıkçılar hem sağlıklı beslenmeyi teşvik edecek hem de sürdürülebilir bir yöntemle denizlerden zenginlik temin etmeye çalışacaklar.
Sonuç olarak, 2023 balıkçılık sezonu, hem denizlerimizdeki zenginlikleri koruyup hem de ekonomik katkıyı artırmak adına bir fırsat sunuyor. Balıkçılar, 'vira bismillah' diyerek sezonu açacakları gün için sabırsızlanırken, aynı zamanda denizlerin korunması ve sürdürülebilir balıkçılığın önemini de unutmamalıdırlar. Bu yıl, balıkçılığın geleceği adına atılacak adımlar, sadece balıkçıları değil, aynı zamanda tüm ülkemizi etkileyecek.