Hayat bazen beklenmedik anlarla doludur. Bizler, her günü sıradan bir şekilde geçirmek için planlar yaparken, bir anda yaşanan olaylar tüm bu düzenimizi alt üst edebilir. İşte benim için de böyle bir an yaşandı. Gece saat 03.00'te gelen bir telefon, hayatımı köklü bir şekilde değiştirdi. Bu yazıda, o gece yaşadıklarımı, beni nelerin beklediğini ve bu durumu nasıl fırsata çevirdiğimi anlatacağım.
O gece, sıradan bir şekilde uykuya dalmıştım. Gün, iş yerinde geçen yoğun saatler ve ardından gelen yorgunlukla sona ermişti. Saat tam 03.00'te telefonum çaldı. İlk başta bu sesin rüya mı yoksa gerçek mi olduğunu anlayamadım. Uykuya dalmadan önce aklımda sadece iş ve günün zorlukları varken, telefonun sesi beni derin uykumdan uyandırdı. Arayanın kim olduğunu görmek için gözlerimi açtım ve ekranımdaki tanıdık ismi görünce içimde bir heyecan dalgası oluştu. En yakın arkadaşım Arda'nın sesiydi. Kısa bir an için ne hakkında konuşabileceğini merak ettim.
Arda, o gece bana heyecan verici bir haber vermek için arıyordu. Bir iş fırsatıyla birlikte, yeni bir projede yer almam için bana davet gönderiyordu. Bu proje, benim için büyük bir adım olabilirdi. Arda’nın, çok bilgili ve başarılı biri olması nedeniyle onun teklifini değerlendirmek benim için büyük bir fırsattı. Yapabileceğim her şeyi düşündüm; bu davet bana hem kariyerim hem de kişisel gelişimim için çok önemli bir fırsat sunuyordu.
Yıllardır hayalini kurduğum bir sektördeki proje, ancak cesaret ve kararlılıkla karşılaşabileceğim bir fırsat olarak görünüyordu. O an, uykusuzluğumu ve 03.00’te gelen telefonun yarattığı şaşkınlığı tamamen unutmuş, sadece heyecanla dolmuştum. Arda'nın konuşmaları açık, net ve heyecan doluydu. Onunla bu yeni projeye olan bağlılığımı ve heyecanımı paylaştım. Endişelerimin yerine beklentilerim almaya başlamıştı. Arda ile birlikte çalışmak, beni daha üst seviyelere taşıyacak bir fırsat olabilirdi.
Projenin detayları üzerinde daha fazla durduk ve her şey bana mantıklı geliyordu. Ancak o anki heyecanım ve kariyerime olan bağlılığım, gece geç saatlerde konuşmanın verdiği adrenalinin etkisi altında artmıştı. Zaman zaman hayatlarımızı değiştiren fırsatlarla karşılaşırız; bunlar bazen doğru zamanda doğru yerde olmanın ürünüdür. İşte o gece, benim için doğru zaman ve doğru yerdi. Hayatımda yeni bir sayfa açmak için kritik bir adım atmam gerektiğini biliyordum.
Telefonu kapattıktan sonra, uykuya dönmeyi denedim ama düşüncelerim başıma üşüşmeye başladı. Geçmişteki tecrübelerim, aynen bu gece olduğu gibi hüsranlarla doluydu. Ancak bu yeni fırsat beni geçmişten kurtarabilecek bir aydınlık olarak göründü. Kim bilir, belki de bu proje beni hayal ettiğim yerlere taşıyacak, kariyerimde önemli bir kilometre taşı haline gelecekti. Bu nedenle, hemen doğru adımlar atmaya karar verdim.
Ertesi her şey fark ettim ki, hayatımın seyrini değiştirme olanağına sahibim; yeter ki bu fırsatın değerini bilelim ve risk almayı göze alalım. O gece gelen telefon, sadece bir ses değil, aynı zamanda tüm hayatımı dönüştürecek kıvılcımı oluşturan bir davetti. Arda’ya olan minnetim sonsuzdu; bana aradığında verdiği cesaret ve ilham için teşekkür etmeden edemedim. Düşüncelerim ışığında yeni bir macera beni bekliyor olabilirdi.
Sonuç olarak, bana gelen 03.00’teki telefon, sadece bir konuşma değil; hayatımda önemli bir dönüm noktasıydı. Öğrendim ki bazen hayatta fırsatları değerlendirmek için cesaret, azim ve gözlemci olmak gerekiyor. Gece yarısı gelen bir telefon, sıradan bir gün üzerinde oluşturulan bir bütünü tamamen alt üst edebilir; yeter ki kalbimizi açalım ve hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek için gerekli adımları atmayı kabullenelim. Belki de yaşamın sunduğu en değerli anlar, sabahlara kadar süren cesaret dolu konuşmalarda gizlidir. İşte bu nedenle, her fırsatı değerlendirmek ve hayatı dolu dolu yaşamak gerekiyor.