Son günlerde İsrail ve İran arasındaki gerilim, savaşın eşiğine gelinmesiyle birlikte uluslararası kamuoyunun dikkatini çekiyor. Olayların hızlı bir şekilde gelişmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin bir süre daha tırmanacağını gösteriyor. Özellikle, savaşın üçüncü gününde, İran'ın İsfahan kentindeki nükleer tesisin hedef alınması ve 2 Mossad ajanının yakalanması, olayın seyrini değiştirebilecek önemli gelişmeler arasında. Bu makalede, yaşanan gelişmelerin detaylarını ve bölgedeki etkilerini inceleyeceğiz.
İran'ın nükleer programı, yıllardır Batılı ülkeler ve İsrail için endişe kaynağı olmuştur. İsfahan'daki nükleer tesisi, bu programın önemli bir parçası olarak görülmektedir. Savaşın başlangıcıyla birlikte, İsrail'in bu tesisi hedef alması, İran'ın nükleer yeteneklerine yönelik olarak uluslararası alanda yapacağı tehditleri ortadan kaldırma çabasının bir parçası olarak değerlendirilmektedir.
Saldırının detayları henüz netleşmemekle birlikte, uluslararası kaynaklar, İsrail'in saldırıda gelişmiş füze sistemleri kullanmış olabileceğini bildiriyor. Bu durum, İsrail'in askeri gücünü ve teknolojik üstünlüğünü bir kez daha gözler önüne seriyor. İsfahan'daki tesisin hedef alınması, İran üzerinde büyük bir psikolojik baskı oluşturmuş durumda. İran hükümeti, bu saldırının uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve ülkenin egemenliğine yönelik bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor.
İkinci önemli gelişme ise, 2 Mossad ajanının İran güvenlik güçleri tarafından yakalanmasıdır. Bu durum, iki ülke arasındaki istihbarat savaşlarının ne kadar derinlere indiğine dair çarpıcı bir örnek teşkil ediyor. İran, yaygın olarak kabul edilen bilgiye göre, bu ajanların kimliklerini belirlemenin yanı sıra, operasyonları hakkında da önemli bilgiler edinmiş olabilir.
Mossad, dünya çapında en etkili istihbarat servisleri arasında yer almaktadır ve bu ajansın yakalanması, İsrail için büyük bir utanç kaynağı olarak değerlendirilmekte. İran medyası, yakalanan ajanlarla ilgili olarak, bu kişilerin önemli askeri ve siyasi bilgilere sahip olduğunu iddia ediyor. Eğer bu bilgilerin doğruluğu kanıtlanırsa, iki ülke arasındaki gerilim daha da artabilir.