İstanbul’un olağanüstü lezzetleri arasında yer alan kumpirin, bir gencin hayatına mal olması ve ardından açılan davalar, hem mahkeme salonlarını doldurdu hem de toplumda büyük bir yankı uyandırdı. 23 yaşındaki genç Mert Aydın’ın, sevdiği atıştırmalık olan kumpir nedeniyle hayatını kaybetmesi, pek çok soru işaretini beraberinde getirdi. Olay sonrası müsaade vermemiş, fakat sonuçta varılan noktada ise çeşitli tartışmalar gündeme geldi. Mert’in yakınları ve tanıkları, yaşananları ve yetersiz önlemleri sorgularken, adalet arayışları da sürüyor.
Olay, geçtiğimiz günlerde bir kumpir dükkanında yaşandı. Genç Mert Aydın, arkadaşlarıyla birlikte alışveriş yaptıktan sonra dükkanın kapısından içeri girdi ve gözde atıştırmalığı olan kumpiri sipariş verdi. Ancak, kumpirin hazırlanması sırasında bazı malzemelerin taze olup olmadığı hakkında uyarılarda bulunan bir müşteri, Mert’i uyarmıştı. "Uyardım, dinleselerdi ölmeyecekti" diyen müşteri, olayın nasıl geliştiğini anlatırken, o an yaşananların etkisinin büyük olduğuna dikkat çekiyor.
Ne yazık ki, genç Mert kumpirini yedikten sonra rahatsızlık hissetmeye başladı ve dükkanın dışına çıktığında baygınlık geçirdi. Acil yardım ekipleri çağrıldı, ancak Mert hastaneye kaldırıldığında tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından otopsi raporunda, yemekte kullanılan malzemelerin tahlildeki sonuçları dikkat çekti. Bu durum, Mert'in ailesi ve toplumda büyük bir öfke yarattı. Aydın ailesi, gençlerinin ölümünün arkasında yetersiz denetim ve sorumsuzluk yatıp yatmadığını sorgulamaya başladı.
Mert Aydın’ın ailesi, onun ölümünün elden ele geçmesini istemiyor. Mahkemede verdikleri ifadelerde, "Oğlumun hayatı daha değerliydi. O gün oraya giden her biri birer müşteri olarak yararına olmadığı cins bir yönetim şekli olduğu da kabul edilmemeli" dediler. Aile avukatı, dükkan sahiplerinin sorumluluğunu vurgulayarak, "Gıda ürünlerinin güvenliği konusunda denetimlerin artırılması gerekiyor. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için kamuoyunun duyarlılığı artırılmalı" dedi.
Mahkeme süreci devam ederken, Mert’in arkadaşları da duruşmalara katılarak ölümlerin önüne geçmek için adalet arayışlarına destek veriyor. "Bizim arkadaşımızın başına gelenler başka birinin başına gelmemeli. Kumpir kadar basit bir şeyin, bir kişinin hayatına mal olması düşündürücü" diyorlar.
Toplumda bu tür olayların tekrarlanmaması için; gıda güvenliği, sağlıklı beslenme ve tüketici hakları konusunda farkındalık yaratmak üzere çeşitli sivil toplum örgütleri harekete geçmiş durumda. Gıda güvenliği konusunda yapılacak çalışmaların yanı sıra, halkı bilinçlendirme kampanyaları da düzenleniyor. Ayrıca, restoranlar ve gıda satışı yapan işletmeler için daha sıkı kurallar getirilmesi üzerine fikir birliği sağlanmaya çalışılıyor.
Böylesi can sıkıcı olayların yaşanmaması için, aksi durumların önlenebilmesi adına gıda sektöründe denetimlerin artması ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Bizim sağlığımız, gençlerin geleceği için oldukça önemli bir konu. Son olarak, yaşamını yitiren Mert Aydın için düzenlenen anma etkinliklerinde ise onun hatırası unutulmadı. Tüm bu yaşananlardan ders alarak, daha güvenli bir gelecek için çaba harcamalıyız.
Sonunda herkesin merakla beklediği mahkeme süreci, hem adalet arayışının hem de toplumun bu konudaki hassasiyetinin bir yansıması olacak. Adaletin yerini bulmasıyla birlikte, yalnızca Mert’in değil, tüm kayıpların hatıralarının yaşatılması sağlanmış olacak. Bu tür trajedilerin tekrar yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması ve halkın bilinçlendirilmesi şart, aksi takdirde kayıplarımız devam edebilir.