Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920 tarihinde kurularak Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atan önemli bir yapı olmuştur. Bugün, Meclis'in 105. yılı dolayısıyla bir araya gelen topluluk, TBMM’nin tarihine ve önemine derinlemesine bir bakış atma fırsatı buluyor. TBMM'nin kuruluşu, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde verdiği kararlılığın ve kurtuluş ruhunun sembolüdür. Bu haberimizde, TBMM’nin kuruluşundan bugüne kadar geçen süre içinde önemli dönüm noktalarını ve işleyişini ele alacağız.
TBMM, I. Dünya Savaşı sonrası işgal altındaki Türk topraklarının kurtuluşu için, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde toplanan bir grup milletvekili tarafından kurulmuştur. Bu meclis, sadece bir yasama organı olmanın ötesinde, bağımsızlık mücadelesinin merkezi haline gelmiştir. İlk toplantısında, Meclis’in başkanlığına Mustafa Kemal Atatürk seçilirken, burada alınan kararlarla Kurtuluş Savaşı’nın stratejileri belirlenmiştir. TBMM, Türk milletinin iradesinin tecelligahı olmuş, bağımsız bir millet olma yolunda atılan en önemli adımları atmıştır.
105 yıllık süreç, TBMM’nin yalnızca savaş dönemi değil, aynı zamanda Türkiye'nin demokratikleşme yolunda attığı adımlarla da doludur. 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanıyla birlikte Meclis, yasama organı rolünü sürdürerek, çağdaşlaşma adına birçok reform gerçekleştirmiştir. 1935’te kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınması gibi devrimci değişiklikler, TBMM’nin toplumda eşitliğin sağlanmasındaki rolünü pekiştirmiştir. Özellikle çok partili sisteme geçiş ve siyasi partilerin kurulması, TBMM’den çıkan yasalarla mümkün hale gelmiştir.
Günümüze kadar devam eden süreçte TBMM, çeşitli siyasi olaylara ve toplumsal değişikliklere tanıklık etmiştir. 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen darbe girişimi, Meclis’in önemini bir kez daha gözler önüne serdi. TBMM, bu zor günlerde halkın iradesinin simgesi olmuş ve demokrasinin abidevi bir temsilcisi olarak görevini yerine getirmiştir. Türk milleti, Meclis'i korumak adına canını ortaya koyarak, demokrasinin gücünü göstermiştir.
TBMM’nin 105. yılı, sadece geçmişin değerlendirilmesi değil, aynı zamanda geleceğe yönelik umutların da tazelendiği bir dönemdir. Demokratik yapıların güçlendirilmesi, vatandaşların siyasi süreçlere daha aktif katılım gösterdiği bir Türkiye için umut vermektedir. Meclis’teki her bir milletvekili, halkın sesi olarak görev yaparken, ülkenin geleceği için sorumluluk taşımaktadır.
Geleceğe dönük hedeflerin belirlenmesi ve ulusal birliğin sağlanması adına TBMM, yine önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle genç nesillerin siyasete ilgisinin artırılması, geleceğe yönelik demokrasi kültürünün güçlenmesi adına son derece kritiktir. TBMM, sadece bir yasama organı değil, aynı zamanda Türkiye’nin gelecek vizyonunun belirlendiği bir platformdur.
Sonuç olarak, TBMM’nin 105. yılı, kamuoyuna sadece tarihi anımsatmakla kalmıyor; aynı zamanda Türk milletinin iradesinin siyasetteki yansıması olma görevini sürdürüyor. Demokrasinin, özgürlüğün ve bağımsızlığın sembolü olan TBMM, Türk milletinin cesaretiyle var olan bir kurumdur. 23 Nisan Cumhuriyet Bayramı’nda kutlanan bu önemli gün, TBMM’nin öne çıkan değerleri ve ulusça yürütülen bağımsızlık mücadelesinin hatırlanması açısından büyük bir anlam taşır.