1910'lardan günümüze uzanan heyecan verici bir hikaye, Vecihi KVI'dan KAAN'a uzanan bir serüven. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde yaşamış olan Vecihi KVI'nin sıradışı yolculuğu, KAAN ile buluşmasıyla zirveye çıkıyor.
Vecihi KVI'nin havacılık tutkusu, o zamanın koşullarında oldukça zorlayıcı olan uçak tasarımı ve inşası ile şekillenmiştir. Ancak o, pes etmeyen bir azimle kendi uçağını yapmış ve Türkiye'nin ilk yerli uçağı olan Vecihi KVI uçağını üretmiştir.
KAAN ise günümüzde Türk Havacılık ve Uzay Endüstrisi'nin önemli isimlerinden biridir. Vecihi KVI'nin mirası ve ilhamıyla, havacılık alanında başarılı bir kariyere sahip olmuştur. İkilinin buluşması, geçmiş ile gelecek arasında köprü kurmaktadır.
Bu asırlık mesele, Türk havacılık tarihinde önemli bir dönüm noktasını temsil etmektedir. Vecihi KVI'dan KAAN'a uzanan bu yolculuk, birbirine bağlanan iki dönemi ve iki farklı vizyonu bir araya getirmektedir.
Vecihi KVI ve KAAN, geçmişin mirasını koruyarak geleceği inşa etmektedir. Bu asırlık mesele, Türk havacılık sektörünün gelişiminde büyük bir rol oynamaktadır ve gelecek nesillere ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.